Dizi

Ellie ve Dina’nın The Last of Us'taki Duygusal ve Stratejik Hikâyesi

The Last of Us dizisinin ikinci sezonunda, Ellie ve Dina ikilisinin Seattle yolculuğu, izleyicileri hem duygusal hem stratejik açıdan güçlü bir hikâyeye davet ediyor. Geçen haftaki beklenmedik olayların gölgesinde, Joel’ün intikamını almaya kararlı Ellie, kasabanın desteğini alamayınca sessiz bir isyana hazırlanıyor. Ancak bu sırada yanındaki yol arkadaşı Dina’nın hem pratik hem de esprili yaklaşımı, gergin atmosferi dengeleyerek izleyiciye yeni bir soluk sunuyor.

The Last of Us 2. Sezon Ellie ve Dina’nın Seattle Yolculuğu - 2
The Last of Us 2. Sezon Ellie ve Dina’nın Seattle Yolculuğu - 2

Bölüm boyunca at sırtında ilerleyen yolculukta Dina, Ellie’den alfabedeki her harf için en iyi müzik grubunu sıralamasını istiyor. Zirveye yaklaşırken Ellie sabrını yitiriyor, ancak Dina hız kesmiyor ve “Susturup yolculuk yapalım mı?" esprisini patlatıyor. Ardından Ellie’nin intikam planlarına dalıyor ilk öldürdüğü kişiyi anlatmasını istemesi, izleyiciye hem samimi hem de karanlık bir an yaşatıyor.

The Last of Us 2. Sezon Ellie ve Dina’nın Seattle Yolculuğu - 3
The Last of Us 2. Sezon Ellie ve Dina’nın Seattle Yolculuğu - 3

Kasaba meclisi, Ellie’nin katılımlı bir intikam ekibi kurma önerisini, Jackson’ın enfekte istilası yüzünden insan kaynağı yetersizliğine dayandırarak reddediyor. Bunun üzerine Ellie gizlice, gece yarısı WLF grubu peşine düşmeye karar verirken, kapısında beliren Dina tüm planı masaya yatırıyor Sadece silahlarla yola çıkılamayacağını, yiyecek, yakıt, ilaç ve iyi bir harita gibi temel ihtiyaçların da şart olduğunu belirtiyor. Hepsi de çok önceden hazırlanmış.

Duygusal yük ağır olsa da, Dina’nın sürekli flörtü bölüme esprili bir ritim katıyor. Yeni Yıl gecesindeki öpücüğü derecelendirmesini istemesi, Ellie’ye Converse ayakkabılarla uzun yolculuk öneri şakaları ve kulak kabartarak “Sen tam bir badass’sın" demesi, ikilinin arasındaki kimyayı güçlendiriyor. En dikkat çekici satırsa, öpücüğün “anlamsız" olduğu itirafının ardından Dina’nın oda ışığını kapatıp “Aslında o kadar da anlamsız değildi" cümlesini fısıldaması.

The Last of Us 2. Sezon Ellie ve Dina’nın Seattle Yolculuğu - 4
The Last of Us 2. Sezon Ellie ve Dina’nın Seattle Yolculuğu - 4

Joel’ün cenazesi, Tommy’nin yavaşça bedenini temizleyişi ve civarda diğer örtülü cesetler, sahnenin ağırlığını korurken Ellie’nin hastanede göğsündeki tüp eşliğinde dehşet dolu çığlığı, karakterin içsel yıkımını gözler önüne seriyor. Ertesi sabah mezarlığa bırakılan kahve çekirdekleri, Ellie’nin babası saydığı Joel’e duyduğu özlemi anlatıyor. Evinde bulduğu saati, silahını ve ceketi ise geçmişin izlerini canlı tutuyor.

Kasaba toplantısındaki öfke dolu konuşmalar, Ellie’nin duygularını örtme çabasıyla yürüyor. Gail’in terapi odasında sarf edilen genel sözler, Ellie’yi tatmin etmeyince gerçek duygularını söylemesi beklenirken, bu rolü toplantıda saldırgan çıkışlarıyla tanınan Seth üstleniyor. Seth, adalet peşindeki öfkesini saklamazken, aynı zamanda ikiliye silah ve erzak desteği sunması, kırılgan ittifakın nasıl kurulduğunu gösteriyor.

Böylece Ellie ve Dina, Seth’in sunduğu daha güçlü otomatik tüfek ve erzaklarla yola çıkarak, Seattle’da Abby peşine düşmeye hazırlanıyor. Infekte hiç görünmese de, kasaba etrafında çürümüş bedenler dizisi, tehdidin henüz bitmediğini hatırlatıyor. Bu bölüm, kayıplar, yas süreci ve yeni müttefiklerin şekillenmesiyle izleyicileri ikinci sezonun geri kalanını merak içinde bırakıyor.

Paylaş: