Dizi

Stunt Performansın Gerçek Yüzü Kaskların Ardındaki Saklı Tehlike

Hollywood yıldızları, hayranlarını heyecanlandıran aksiyon sahnelerinde gördüğümüz kadarıyla inanılmaz riskleri üstlenmiyor. Yıldızlar, tehlikeli sahnelerde kendileri yerine profesyonel dublörlerle çalışarak riskleri minimumda tutmaya çalışıyor. Ancak, bu riskleri üstlenenlerin maruz kaldığı tehlikelerin boyutlarına da pek az insan dikkat kesiliyor. Son zamanlarda yayınlanan bir araştırma, dublörlerin maruz kaldığı baş travmalarının yaygınlığı ve üzerindeki olumsuz etkileriyle ilgili korkutucu gerçekleri gün yüzüne çıkardı.

Bu araştırma, dublörlerin maruz kaldığı baş darbelerinin yaygınlığı ve bunun uzun vadede yaratmış olduğu ciddi sorunlara odaklanıyor. Bir önceki araştırmanın devamı niteliğinde olan bu çalışma, dublörlerin maruz kaldığı talihsiz kaza durumlarını ve bunun sektördeki etkilerini irdeliyor. Peki, elde edilen verilere göre dublörlerin maruz kaldığı tehlikeler ne kadar yaygın? Araştırmacılar bu konuda neler söylüyor?

Bu güncel çalışma, 87 dublörün anonim olarak katıldığı bir çevrimiçi anketle başlıyor. Anket, ilgili demografik bilgilerin yanı sıra dublörlerin iş içerisinde maruz kaldıkları baş darbelerini ve bunların getirdiği olası konkas yoğun semptomları konu ediniyor. Elde edilen sonuçlar oldukça dikkat çekici. Ankete katılan dublörlerin %80'inin iş sırasında en az bir baş darbesi ya da baş sallanması yaşadığını gösteriyor. Bu oran, dansçılar, tiyatro emekçileri ve profesyonel dövüşçülerin bildirdiği benzer sakatlıkların çok ötesinde.

Stunt Performansın Gerçek Yüzü Kaskların Ardındaki Saklı Tehlike - 2
Stunt Performansın Gerçek Yüzü Kaskların Ardındaki Saklı Tehlike - 2

Araştırmacıların dikkat çeken bir diğer noktası ise, bu tür sakatlıkların sıklıkla rapor edilmemesi. Anket sonuçlarına göre, bu tip baş darbeleri sonucu konkas benzeri semptomlar gösteren dublörlerin %86'sının, bu semptomlarla birlikte çalışmaya devam ettiği görülüyor. Dahası, bu dublörlerin sadece %38'i resmi olarak bu tür bir sakatlık yaşadığını bildirmiş. Peki, bu sayı neden bu kadar düşük?

Araştırmacılar, dublörlerin sağlık durumları konusunda bilinçlendirilmesi ve semptomları daha iyi tanımlamalarının, sakatlıkların rapor edilme olasılıklarını artırabileceğini belirtiyor. Ancak, mevcut kanıtlar bu durumun sakatlığın rapor edilme ve sağlık hizmeti arama olasılığını artıracağını göstermiyor.

Bu derinlemesine inceleme, sadece verilere dayalı bir rapordan ibaret değil. Katılımcı dublörlerin kendi deneyimlerini ve sektördeki eksikliklere yönelik düşüncelerini de yansıtıyor. Araştırmacılar, bu tür yorumların anekdotlardan ve dedikodulardan öteye geçerek, resmi bir kayıt oluşturduğunu belirtiyor.

Araştırmanın bir diğer dikkat çeken noktası ise, dublörlerin baş darbesi veya baş sallanması gibi sakatlıkları rapor etmeye karşı duydukları korku ve endişeler. Rapor edilen ifadelerde, "Başımı vurursam kovulurum" ya da "Bir sakatlık, çalışıp çalışmamam arasındaki farksa, bir sakatlık durumunda benim de dahil olduğum birçok performansçının çalışmayı tercih edeceği" gibi ifadeler yer alıyor. Bu endişelerin yanı sıra, sektörde hakim olan "kovboy kültürü" de bununla bağlantılı olarak ele alınıyor. Katılımcılar, sektördeki bu kültürün değişmesinin pek muhtemel olmadığına dair düşüncelerini dile getiriyor.

Son olarak, raporda sektörde daha iyi bir çalışma ortamının sağlanması gerekliliği vurgulanıyor. Katılımcı dublörlerin verdiği öneriler arasında, dublörlere işin yönetiminde görevli kişilere yönelik daha sıkı standartlar belirlenmesi, üretim şirketlerinin ve sendikaların dublörlerin ihtiyaçlarını karşılamaları ve yaşanan sakatlık durumlarında gerekli sağlık hizmetlerinin sunulması öne çıkıyor.

Dublörlerin maruz kaldığı tehlikelerin ve sektördeki olumsuz kültürel yapıların, uzun vadede kalıcı hasarlara neden olabileceği gerçeğiyle karşı karşıyayız. Bu önemli araştırma, endüstrinin bu problemlere çözüm bulma ve çalışma koşullarını iyileştirme konusunda sorumluluk alması gerektiğini gösteriyor.

Bu araştırma, stunt performers dünyasının göz ardı edilmiş bir yönünü aydınlattı. Önümüzdeki günlerde bu konu hakkında alınacak önlemler ve geliştirmeler, sektörde çalışanların güvenliği ve refahı açısından oldukça kritik olacak gibi görünüyor.

Paylaş: