Vatikan’da tarihi bir an yaşandı. Sistina Şapeli’nde beyaz dumanın yükselmesi ile yeni papa seçildi. Dünyanın dört bir yanında merakla takip edilen bu gelişmede, Katolik Kilisesi’nin 267. lideri olarak Robert Prevost göreve başladı. Papa seçimi, geleneksel konklav süreci gereği 133 kardinalin katılımıyla gerçekleşti. Dünya genelinde büyük yankı uyandıran bu önemli olayda, Yeni papa kriterleri liderlik, diplomasi ve reform çizgisinde değerlendirilirken, Vatikan ve Katolik inancı, yeni bir sayfa açmaya hazırlanıyor.
Geçtiğimiz aylarda yaşanan zorlu süreçler sonrasında, Papa Francis’in 21 Nisan 2025’deki vefatının ardından sistemli bir hazırlık süreci başlatıldı. Bu kapsamda, 7 Mayıs’ta toplanan konklav, ikinci gününde Robert Prevost’un oy çokluğuyla öne çıktığını ortaya koydu. Her ne kadar aranan “Yeni papa kim?" sorusuna net cevap veriliyor olsa da, seçilen liderin detayları kamuoyuna kısa sürede yansımaya başladı. Bilindiği üzere, Robert Prevost, 14 Eylül 1955 tarihinde Chicago, Illinois’de dünyaya gelmiş ve uzun yıllar din adamı olarak önemli görevlerde bulunmuştur.
Özellikle Latin Amerika’da görev yapmış olması, onun farklı kültürler arasında köprü kurabilen diplomatik yeteneklerini ortaya koydu. Peru’da misyonerlik faaliyetlerinde bulunduğu ve Chiclayo Piskoposu olarak görev aldığı dönemler, onun dinî ve toplumsal sorunlara yaklaşımında derin izler bıraktı. 2023 yılında Papa Francis tarafından Piskoposlar Dairesi Prefekti olarak atanan Prevost, Vatikan içindeki tecrübesi ve bu önemli pozisyondaki başarısıyla, şimdi dinî liderlik koltuğunda yerini alarak yeni dönemin simgesi haline geldi.
Amerika Birleşik Devletleri kökenli olarak, Robert Prevost papa seçilen ilk Amerikalı din adamı olma özelliğini taşımaktadır. Bu durum, Katolik Kilisesi’nin küresel yapısında önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirilmekte. Geçmişte 266 papa seçimi sırasında büyük oranda İtalyan isimlerin öne çıkması, Amerikan asıllı yeni pax’ın seçilmesiyle birlikte kilisenin evrenselliğinin altını çiziyor. 69 yaşındaki deneyimli lider, hem tecrübesi hem de yenilikçi vizyonuyla önümüzdeki yıllarda Papalık görevini en iyi şekilde yerine getirmeyi hedefliyor.
Sistine Şapeli’nde gerçekleşen seçim töreni, yüzlerce yıldır sürdürülen geleneksel konklavın modern örneğini sergilemiş oldu. Kardinal toplantısının ardından Sistina Şapeli’nin bacasından yayılan beyaz duman, Aziz Petrus Bazilikası önünde toplanan binlerce inanan tarafından coşkuyla karşılandı. Oylamanın ardından Fransız Kardinal Dominique Mamberti tarafından “Habemus Papam (Bir papamız var)" ifadesiyle yapılan tanıtım, dünyaca ünlü bu kutsal geleneğin bir parçası olarak kayda geçti.
Yeni papa seçimi, yalnızca dini ritüellerin ötesinde, küresel çapta siyasi, sosyal ve kültürel etkileri beraberinde getiren önemli bir gelişme olarak yorumlanıyor. Robert Prevost’un özgün yaşam tarzı, uluslararası ilişkilerdeki deneyimi ve Katolik inancını çağdaş dünyayla uyumlu hale getirme çabası, Vatikan’ın reform ve diyalog politikaları açısından da dikkat çekici. Bu tarihi karar, Katolik dünyasında ve ötesinde umut ve yenilik sinyalleri verirken, dini liderlik anlayışında da yeni bir sayfanın açılmasına vesile oluyor.