Avrupa Birliği (AB), Rusya'nın seçim manipülasyonu ve yanıltıcı propaganda operasyonlarıyla bağlantılı olarak Meta şirketi hakkında detaylı bir soruşturma başlattı. AB'nin attığı adım, teknoloji devinin seçim dışı bilgilendirme, yanıltıcı reklamlar ve politik içerikler konusundaki politika ve uygulamalarını mercek altına almayı hedefliyor. Bu gelişmeler, Avrupa'nın diğer ülkelerle ilişkilerde neler yaşandığını göstermesi açısından oldukça önemli.
Meta'nın sahip olduğu Facebook ve Instagram platformlarının, Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesi Rusya destekli çevrimiçi propaganda saldırılarına maruz kaldığı tespit edildi. Fransa Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, 27 AB üyesi ülkesinin bu propaganda operasyonlarıyla hedeflendiğini ve sosyal medya platformlarının bu tür web sitelerini engellemesi çağrısında bulundu. Bu durum, teknoloji şirketlerinin seçim süreçlerinde nasıl bir rol üstlendiklerini ve nasıl bir sorumlulukları olduğunu yeniden gündeme getiriyor.
AB'nin bu adımı, 2022 yılında yürürlüğe giren ve AB'nin sosyal platformları düzenleme konusunda yetkilendiren Dijital Hizmetler Yönergesi'ne (DSA) dayandırılıyor. Belirtilen yasaya göre, gerektiğinde AB, ihlal eden şirketlere ağır cezalar uygulayabilecek. Meta şirketi bu konuda çalışmalar yürüttüğünü ve AB ile iş birliği içerisinde olduklarını belirtse de, yaşanan gelişmelerin şirketin gelecekteki politikalarını ve uygulamalarını nasıl etkileyeceği merak konusu.
Bu durum, Meta'nın CrowdTangle adlı aracını kapatma kararıyla da ilişkilendiriliyor. Araştırmacıların ve gerçekleri kontrol edenlerin yıllardır içeriklerin Facebook ve Instagram üzerinde nasıl yayıldığını incelemek için kullandığı bu aracın kapatılması, küresel seçim bütünlüğüne doğrudan bir tehdit oluşturduğu gerekçesiyle eleştirilere neden oldu.
Şirket ise, CrowdTangle'ın yalnızca halka açık verilerin bir kısmını sağladığını ve araştırmacılara ve dışarıdan diğer taraflara daha kapsamlı veri sağlamak için platformlarından yeni araçlar geliştirdiğini belirtiyor. Ancak, Haziran ayındaki Avrupa seçimleri ve Kasım ayındaki ABD seçimleri göz önüne alındığında, bu yeni araçları zamanında faaliyete geçirmek konusunda baskı altına girdiği açıkça ortada.
Avrupa Komisyonu'na göre, Meta şirketine, endişelerine yanıt vermesi için beş iş günü süre tanındı. Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen, "Bu Komisyon, üçüncü ülkelerin hedef aldığı Avrupalı yurttaşları hedef alacak şekilde Avrupalı yurttaşları hedef alan hedeflenmiş yanıltıcı bilgilendirme ve manipülasyonlardan koruma araçları oluşturdu. Kuralların ihlalinden şüphelenirsek, harekete geçeriz." ifadeleriyle sürecin ciddiyetini vurguluyor.
Bu gelişmeler, sosyal medya platformlarının, özellikle seçim süreçlerinde nasıl bir rol üstlendikleri ve hangi sorumlulukları olduğu konusunda yeniden düşünmemizi gerektiriyor. AB'nin aldığı bu adım, diğer ülkeler ve şirketler üzerinde de dikkate alınacak bir etki yaratabilir.