Beynimiz kokuları nasıl algılıyor?
Parfüm kokusu veya mis gibi bir mumun kokusunu aldığımızda, sadece "Çiçek Bahçesi" veya "Lavanta Vanilya" kokusunu almıyoruz. Aslında, buruna giren koku molekülleriyle etkileşime giren hücrelerin sinyallerini beyne ileten bir sistemle karşı karşıyayız. Bazı kokular sabit gibi hissetseler de, bu karmaşık sistem, büyük kokulu moleküllerin parçalarının toplamı olarak algılanması anlamına gelir. Aynı molekülü farklı koku olarak algılayabildiğimizi söyleyebiliriz.
Koku, düşündüğümüzden daha karmaşıktır. Belirli molekülleri sadece algılamanın ötesinde, Çin Bilimler Akademisi Psikoloji Enstitüsü'nden araştırmacı Wen Zhou ve ekibi, beyinlerimizin kokuları algılamak için koku moleküllerinin daha küçük parçalarını analiz ettiğini bulmuşlardır.
Kokular nasıl algılanıyor?
Burdan nasıl kokuları algıladığımızı öğrenelim. Burnumuza giren koku molekülleri, koku alıcı sinirleri uyarmaktadır. Bunlar, bu sinirlere bulunan kokudan sorumlu reseptörlere bağlanarak yaparlar. Bir şeyi kokladığınızda, o kokudaki moleküller ve hangi reseptörlerle etkileşime girdiklerine bağlı olarak farklı sinirleri etkinleştirir. Beyindeki piriform korteksteki duyusal sinirler, duyusal sinirlerden gelen bilgileri kullanarak, bize vanilya veya çiçek buketi kokusu olarak algılamamızı sağlar. Ancak Zhou ve meslektaşları, kokuların beyinlerde nasıl analiz edildiğini ve bir molekülün alt parçalarının kokusunun algılanıp algılanamayacağını görmek istediler.
Koku moleküllerinin sadece bütün moleküller olarak kodlandığı düşünülüyordu, ancak Zhou ve meslektaşları, beynin koku moleküllerinin analizini daha az, yani tam bir molekül olmayan bir şeyi koklayabileceğini görmek istedi. Sonuçlarını Nature Human Behavior dergisinde yayınlanan bir çalışmada belirttiler. “(Bir koku parçasının algımızda rol oynadığı) algı ve nöral temsili, o kokunun değişmemiş parçasına doğru kayacak”.
Hipotezlerinin geçerli olup olmadığını görmek için, Zhou'nun ekibi test katılımcılarına CP olarak kısaltılmış bir bileşiği, ayrı bileşenleri C ve P'yi ve ilgisiz bir bileşeni U'yu sundu. Bir oturumda, katılımcılar CP'yi kokladıktan sonra P'ye alışana kadar P kokusunu aldılar. Daha sonra tekrar CP'yi kokladıklarında, bunu P'den çok C gibi kokladıklarını bildirdiler. Başka bir oturumda, katılımcılar U'ya alıştırıldıktan sonra CP'nin algısında herhangi bir değişiklik olmadı.
Önceki araştırmalar, koku alıştırmasının piriform kortekste gerçekleştiğini göstermiştir. Alt yapı uyumunun, burunun son zamanlarda maruz kaldığı bir kimyasalın parçalarına farklı tepki vermesine neden olduğu gösterilmiştir. Bu koku deneyi, beyinlerimizin koku moleküllerinin sadece bütün bir kokunun varlığını tespit etmekten daha fazlasını yaptığını gösterdi. Bazı moleküllerin, ayrı ayrı algılanabilen alt moleküler birimler topluluğu olarak algılanabileceğini gösterdi.
Çalışmada ekip, "Algıladığımız kokular, sürekli analiz ve sentezin ürünleridir ve her nefeste, kimyasal ortamımızdaki uçucu bileşiklerin yapısal özelliklerinin ve ilişkilerinin analizi ve sentezi olarak gerçekleşir." dedi.
Bu deneyler, kokunun karmaşıklığını ve beyinimizin kokuları nasıl algıladığını anlamamıza ışık tutan önemli bir adım olabilir. Kokuların, moleküler bileşenlerine ayrı ayrı duyarlık gösterdiğini görmek ilginç bir keşif olabilir. Bu araştırma, kokunun uzun süredir incelediği bir alan olmasına rağmen, hala keşfedilmeyi bekleyen yönlerinin olduğunu bize gösteriyor.
Bu makale, kokunun beynimizde nasıl algılandığını daha derinlemesine anlamamıza yardımcı olan bir çalışmanın sonuçlarını özetlemektedir. Bu tür çalışmalar, insan zihni ve fizyolojisi hakkında daha fazla bilgi edinmemize olanak tanırken, temelinde en basit hislerimizden biri olan koku duyusunu anlamaya da katkı sağlamaktadır.