Son birkaç yıldır, Apple, Hollywood'un en iyi prodüksiyonlarıyla rekabet etmek amacıyla büyük bütçeli filmler hazırlıyor ve bu filmleri geniş çapta sinemalarda gösterime sunarak hem bilet satışlarını artırmayı hem de ödül heyecanı yaratmayı hedefliyordu. Ancak, Bloomberg'e göre, bu stratejide önemli değişiklikler yaşanmak üzere. Şirket, birkaç gişe başarısızlığının ardından film üretim yaklaşımını yeniden şekillendirmek için kolları sıvamış görünüyor.
Örneğin, Apple, George Clooney ve Brad Pitt'in rol aldığı "Wolfs" filminin geniş bir kapsamda gösterime girişini iptal etti. Bunun yanı sıra, Apple’ın gelecekteki büyük bütçeli filmlerinin çoğu yalnızca birkaç sinemada gösterileceği bilgisi dikkat çekiyor. Bu durum, Apple’ın planının sadece ödül alabilme yetisine odaklanma amacında olduğu ancak geniş kitlelere ulaşma içgüdüsünden uzaklaştığını gösteriyor.
Öte yandan, Apple, süper bütçeli filmlerden vazgeçmeyi ve yıllık on iki adet daha düşük bütçeli filme odaklanmayı planlıyor. Sadece bir büyük bütçeli filmin geniş çapta gösterime girmesi bekleniyor "F1". Bu filmin performansı, Apple'ın gelecekteki stratejisi üzerinde etkili olacak gibi görünüyor.
Diğer Akış Platformlarındaki Değişimler
Bloomberg raporunda belirtilen bir diğer önemli nokta ise, Apple’ın tek değil, aynı zamanda diğer akış hizmetlerinin de strateji değiştirme sürecinde olduğudur. Örneğin, Netflix, maliyetleri azaltarak daha fazla film üretimini kendi bünyesine alıyor. Amazon ise, başarılı bir şekilde yüksek hacimde film üretmeye çalışıyor ancak bununla birlikte çevrimiçi ve sinemada gösterim seçeneklerini harmanlamakta.
Tüm bu gelişmelerin ışığında, film endüstrisindeki sinema zincirlerinin de ciddi mali baskılar altında olduğu ortaya çıkıyor. Pandemi öncesi dönemle kıyaslandığında, genel bilet satışları istenen seviyeye ulaşamazken, ara sıra çıkan hit filmlerle (örneğin "Inside Out 2" ve "Deadpool & Wolverine") bu boşluk doldurulamıyor.
Sinema salonları, Netflix ve Apple gibi akış hizmetlerinin çarpıcı filmler üreteceği umuduyla büyütse de, bu beklentilerin karşılanamayacağı riskiyle karşı karşıya kalınabilir. Şu ana kadar, teknoloji şirketlerinin dizi projeleri ile daha fazla heyecan yaratmada başarılı oldukları, ancak uzun metrajlı filmler konusunda aynı başarıyı gösteremedikleri görülüyor.
Apple’ın film stratejisindeki bu değişim, yalnızca şirketi değil, aynı zamanda sinema endüstrisini ve akış platformlarını da doğrudan etkileyecek. Film dünyasında yaşanan bu dönüşüm süreci, izleyicilere sunulan içeriklerin geleceğini belirleyeceği gibi, sinema salonlarının varlığını sürdürüp sürdüremeyeceği konusunda da belirleyici bir rol oynayacak. Dolayısıyla, sinemaseverlerin ve sektördeki profesyonellerin, Apple’ın yeni stratejik yaklaşımına dikkatle odaklanmaları gerekecek.