Bilim

Ay Ekonomisi: DARPA ve Uzay Şirketleri İş Birliği | Yeni Gelişmeler

Amerika Birleşik Devletleri, Ay'da ekonomi oluşturmak konusunda ciddi adımlar atmaya başladı. NASA, insanları Ay'a geri götürmeyi amaçlayan Artemis programını geliştirirken, bu girişimin bir parçası olarak NASA, uzay ajansının tek müşteri olmadığı bir "ay ekonomisi" oluşturmayı hedefliyor.

Ancak bunun kolay olmadığı aşikar. Ay ekonomisinin gelişebilmesi için bir dizi koşulun yerine getirilmesi gerekiyor. Ay'da satılabilecek kaynaklar, bilimsel araştırmalar için benzersiz bir ortam, düşük kütleçekimli üretim, turizm veya başka bir değer kaynağı olmalı. Ay'a güvenilir bir ulaşım sağlanmalı ve ay yüzeyindeki makineler ve insanlar için güç ve iletişim gibi bir dizi hizmet sağlanmalı.

Son aylarda, ABD Savunma İleri Araştırma Projeleri Ajansı (DARPA), bu konuda yardımcı olmak üzere devreye girdi. Bu önemli çünkü DARPA, başarılı bir başarı geçmişi olan gelişmekte olan teknolojilere destek olan önemli bir kuruluştur. Geçen yıl, savunma ajansı, 2035 yılına kadar aktif bir ay ekonomisinin kolaylaştırılmasının en iyi nasıl olacağını anlamak için LunA 10 adlı bir çalışmanın başlatılacağını duyurdu.

Aralık ayında, DARPA, Kuzeyrop Grumman ve SpaceX gibi önemli uzay şirketleri ile Nokia gibi uzay dışı şirketleri de içeren 14 farklı şirketle birlikte LunA 10 kapsamında çalıştığını duyurdu. Bu şirketler, ay yüzeyinde enerji ve iletişim gibi hizmetlerin nasıl sağlanabileceğini değerlendiriyor ve haziran ayına kadar nihai bir rapor sunmaları bekleniyor.

Ancak işler bu kadarla sınırlı değil. Bu faaliyetleri denetleyen DARPA program yöneticisi Major Michael "Orbit" Nayak, bu çalışmalardan sadece birkaç ay önce başlayan öğrenmelerinden yola çıkarak bu ayın başlarında bir makale yayımladı. "LunA 10 çalışması çerçevesinde yürütülen teknik çalışma ve gelişmelere dayanarak, teknolojide devrim niteliğinde iyileştirmeler sağlanabilirse, Ay ekonomisine doğrudan bir ivme kazandırmanın muhtemel olduğu altı hipotez belirledim" dedi Nayak.

DARPA, Nayak'ın makalesinde dile getirilen fikirlere dayanarak geçtiğimiz Perşembe günü Ay keşfi ve ticaretini ölçeklendirebilecek teknolojik yeteneklere ilişkin bir "Bilgi İsteği" yayınladı. Bu federal talep ilginç bir okuma sunuyor ve Nayak ve DARPA'nın konuyu düşündüklerini gösteriyor.

Birçok alanda faaliyet gösteren bu yenilikler, ay yüzeyinin geceleri 14 gün karanlık ve gündüzleri 14 gün ışıklı olması nedeniyle, ay yüzeyinde merkezi ısıtma ve soğutma sistemleri gerektirecek. Aydaki kaynakların keşfi de önemli. Bilim adamları, ayın kutuplarında su ve oksijen bulunduğundan emin olsalar da, aynı zamanda ay yüzeyinin altında, ayın üst 3 ila 10 metrelik bölümünde hangi kaynakların bulunduğunu bilmek de önemli. Ay yüzeyinde silikon yonga üretimi de bir diğer konu. Büyük silikon yongalarının (400 mm'den büyük) ay yüzeyinde üretilebilirliği konusundaki olası avantajlar araştırılıyor.

Mikrobiyal biyoteknoloji de dikkat çeken alanlardan biri. Mikroorganizmalar, geri dönüşüm, gıda ve ilaç üretimi, madencilik ve diğer süreçler gibi birçok temel işlevi yerine getiriyor. Hedef, yerel malzemeleri, örneğin ay regoliti, biyoteknoloji ile birleştirerek ayda yaşam ve üretim için gerekli olan kaynakları üretmek ve geri dönüştürmek. Ay da düşük kütleçekim ortamında değerli elementlerin bulunması gibi birçok değerli unsuru barındırıyor. Ancak elementlerin rezervlerinin düşük olması, yani milyonda birkaç parça gibi düşük konsantrasyonlarda bulunmaları, bu elementlerin çıkarılmasında ve rafine edilmesinde başka tekniklerin geliştirilmesini gerektiriyor.

Ayda bir GPS sistemi de önemli bir gereksinim. Aydaki faaliyetler muhtemelen birkaç zengin kaynak alanında yoğunlaşacağı için, muhtemelen yakın zamanda gerçekten küresel bir konumlandırma sistemi olmasına gerek yok. Bu nedenle bir pozisyon, navigasyon ve zamanlama sisteminin ay yüzeyi için nasıl olması gerektiği üzerine çalışılıyor. DARPA, ay yüzeyinde zamanlama sinyalleri üretmek, sürdürmek ve paylaşmak için "çok düşük güç çözümleri" gibi teknolojiler arıyor. Bu konular, Ay'da sürekli bir varlık için önemli ön şartlardır. ABD şirketlerinin bu teknik sorunlara yenilikçi çözümler sunması durumunda federal bütçenin bu konulara yönlendirilmesi ve Ay'da gerçek anlamda somut adımlar atılması oldukça olasıdır.

Paylaş: